122. Makale Paper 122
İsa’nın Doğumu ve Bebekliği Birth and Infancy of Jesus
122:0.1 (1344.1) FİLİSTİN’in Mikâil’in bahşediliş yeri olarak tercih edilişine, ve özellikle, tam da neden Yusuf ve Meryem’in ailesinin Urantia üzerinde bu Tanrı’nın Evladı’nın ortaya çıkışı için öncül çevre olarak seçilişine götüren birçok nedeni tamamiyle açıklamak, neredeyse hiçbir biçimde mümkün olamayacaktır. 122:0.1 (1344.1) IT WILL hardly be possible fully to explain the many reasons which led to the selection of Palestine as the land for Michael’s bestowal, and especially as to just why the family of Joseph and Mary should have been chosen as the immediate setting for the appearance of this Son of God on Urantia.
122:0.2 (1344.2) Melçizedekler tarafından hazırlanmış tecrit altındaki dünyalara dair özel bir rapor üzerinde gerçekleştirilmiş bir incelemeden sonra, Mikâil nihai olarak, son bahşedilişini üzerinde gerçekleştireceği gezegen olarak Urantia’yı seçti. Bu kararı takiben, Cebrail, Urantia’ya kişisel bir ziyarette bulundu; ve, insan topluluklarını inceleyişinin, ve, dünya ve onun insanlarının sahip oldukları ruhsal, ussal, ırksal ve coğrafi nitelikleri üzerinde gerçekleştirdiği çalışmasının bir sonucu olarak, İbraniler’in; bahşedilme ırkı olarak seçilmelerini haklı kılacak görece üstün yanlara sahip olduklarına karar verdi. Bu kararı Mikâil’in kabul etmesi üzerine, Cebrail; kendilerine Musevi aile yaşamı üzerinde bir inceleme başlatılması görevi verilen, evren kişiliklerin daha yüksek düzeyleri arasından seçilmiş haldeki — On İki Üyeli Aile Heyeti’ni Urantia’ya gönderdi. Bu heyet çalışmalarını sonlandırdığında, Cebrail; Urantia üzerinde mevcut bulunup, heyetin görüşüne göre, Mikâil’in tasarlanmış vücutlaşımı için bahşedilme aileleri olarak eşit bir biçimde elverişli haldeki, varlığın üç olası birlikteliğini aday gösteren raporu teslim aldı. 122:0.2 (1344.2) After a study of the special report on the status of segregated worlds prepared by the Melchizedeks, in counsel with Gabriel, Michael finally chose Urantia as the planet whereon to enact his final bestowal. Subsequent to this decision Gabriel made a personal visit to Urantia, and, as a result of his study of human groups and his survey of the spiritual, intellectual, racial, and geographic features of the world and its peoples, he decided that the Hebrews possessed those relative advantages which warranted their selection as the bestowal race. Upon Michael’s approval of this decision, Gabriel appointed and dispatched to Urantia the Family Commission of Twelve—selected from among the higher orders of universe personalities—which was intrusted with the task of making an investigation of Jewish family life. When this commission ended its labors, Gabriel was present on Urantia and received the report nominating three prospective unions as being, in the opinion of the commission, equally favorable as bestowal families for Michael’s projected incarnation.
122:0.3 (1344.3) Aday gösterilmiş üç çiften, Cebrail; Yusuf ve Meryem’den yana kişisel tercihinde bulunarak, bahşedilme evladının dünya annesi haline gelmek için seçildiğine dair mutlu haberleri ona aktardığı an olarak, daha sonra Meryem’e kişisel görünüşünü gerçekleştirdi. 122:0.3 (1344.3) From the three couples nominated, Gabriel made the personal choice of Joseph and Mary, subsequently making his personal appearance to Mary, at which time he imparted to her the glad tidings that she had been selected to become the earth mother of the bestowal child.
1. Yusuf ve Meryem ^top 1. Joseph and Mary ^top
122:1.1 (1344.4) (Yeşu bin Yusuf olarak) İsa’nın insan babası olarak Yusuf, her ne kadar, atalarının kadın kolları tarafından zaman zaman kendi soy ağacına zamanında eklenmiş birçok Musevi-dışı ırk kökenlerini taşısa da, Museviler’e ait bir Musevi idi. İsa’nın babasının kökeni; İbrahim’in dönemine, ve bu saygı değer ırk büyüğünden Sümer ve Nod unsurlarına varan kalıtımın öncül kollarına, ve ilk çağ mavi insanların güney kabileleri boyunca ta Andon ve Fonta’ya kadar gitmekteydi. Davut ve Süleyman, Yusuf’un soyunun doğrudan kolu içinde değildi; ne de, Yusuf’un kol kökeni doğrudan Âdem’e kadar uzanmaktaydı. Yusuf’un doğrudan ataları — inşaatçılar, marangozcular, taşçılar ve demirciler olarak — ustalardı. Yusuf’un kendisi, bir marangoz ve daha sonra bir inşaatçıydı. Onun ailesi; Urantia üzerinde dinin evrimi ile ilişkili olarak zamanında kendilerini ön plana çıkarmış görülmemiş bireylerin aralıklarla gerçekleşmiş ortaya çıkışları tarafından belirgin hale gelen, olağan insanların içindeki soylu topluluğunun uzun ve saygın bir koluna aitti. 122:1.1 (1344.4) Joseph, the human father of Jesus (Joshua ben Joseph), was a Hebrew of the Hebrews, albeit he carried many non-Jewish racial strains which had been added to his ancestral tree from time to time by the female lines of his progenitors. The ancestry of the father of Jesus went back to the days of Abraham and through this venerable patriarch to the earlier lines of inheritance leading to the Sumerians and Nodites and, through the southern tribes of the ancient blue man, to Andon and Fonta. David and Solomon were not in the direct line of Joseph’s ancestry, neither did Joseph’s lineage go directly back to Adam. Joseph’s immediate ancestors were mechanics—builders, carpenters, masons, and smiths. Joseph himself was a carpenter and later a contractor. His family belonged to a long and illustrious line of the nobility of the common people, accentuated ever and anon by the appearance of unusual individuals who had distinguished themselves in connection with the evolution of religion on Urantia.
122:1.2 (1345.1) İsa’nın dünya annesi olarak Meryem, Urantia’nın ırksal tarihi içinde en dikkate değer kadınların çoğunu içine alan benzersiz ataların uzun bir kolunun bir soyuydu. Her ne kadar Meryem, oldukça olağan bir mizaca sahip olan bir biçimde, döneminin ve neslinin ortalama bir kadını olmuş olsa da, Annon, Tamar, Ruth, Bathsheba, Ansie, Cloa, Eve, Enta, ve Ratta gibi çok iyi bilinen kadınları içine alan atalara sahip olduğu bilinmektedir. Bu dönemin hiçbir Musevi kadını, ortak soylarının daha saygın bir koluna veya daha elverişli başlangıçlara uzanan bir kökene sahip değildi. Meryem’in soyu, Yusuf’unki gibi; medeniyetin ilerleyişinde ve dinin ilerleyici evriminde sayısız mükemmel kişilik tarafından aralıklarla destek görmüş bir biçimde, güçlü ancak olağan bireylerin baskınlığıyla nitelenmekteydi. Irksal bakımdan değerlendirildiğinde, Meryem’i bir Musevi kadını olarak görmek neredeyse hiçbir şekilde mümkün değildir. Kültür ve inanış bakımından o bir Musevi’idi; ancak, kalıtımsal edinmişlik bakımından, o, ırksal kalıtımı Yusuf’unkinden daha genel olan bir biçimde, Suriye, Hitit, Finik, Yunan ve Mısırlı ırk kökenlerinin bir bileşimiydi. 122:1.2 (1345.1) Mary, the earth mother of Jesus, was a descendant of a long line of unique ancestors embracing many of the most remarkable women in the racial history of Urantia. Although Mary was an average woman of her day and generation, possessing a fairly normal temperament, she reckoned among her ancestors such well-known women as Annon, Tamar, Ruth, Bathsheba, Ansie, Cloa, Eve, Enta, and Ratta. No Jewish woman of that day had a more illustrious lineage of common progenitors or one extending back to more auspicious beginnings. Mary’s ancestry, like Joseph’s, was characterized by the predominance of strong but average individuals, relieved now and then by numerous outstanding personalities in the march of civilization and the progressive evolution of religion. Racially considered, it is hardly proper to regard Mary as a Jewess. In culture and belief she was a Jew, but in hereditary endowment she was more a composite of Syrian, Hittite, Phoenician, Greek, and Egyptian stocks, her racial inheritance being more general than that of Joseph.
122:1.3 (1345.2) Mikâil’in tasarlanmış bahşedilişinin zaman zarfında Filistin’de yaşayan tüm çiftler arasında, Yusuf ve Meryem; geniş bir alana yayılmış ırksal ilişkilerin en ideal bileşimini ve kişilik edinmişliklerinin üstün bir ortalamasını taşımaktaydı. Dünya üzerinde ortalama bir insan olarak ortaya çıkmak Mikâil’in tasarımıydı; olağan insanların onu anlaması ve onlar tarafından karşılık görmesi için; bundan dolayı, Cebrail, bahşedilme ebeveynleri haline gelmesi için Yusuf ve Meryem olarak tam da bu iki bireyi seçmişti. 122:1.3 (1345.2) Of all couples living in Palestine at about the time of Michael’s projected bestowal, Joseph and Mary possessed the most ideal combination of widespread racial connections and superior average of personality endowments. It was the plan of Michael to appear on earth as an average man, that the common people might understand him and receive him; wherefore Gabriel selected just such persons as Joseph and Mary to become the bestowal parents.
2. Cebrail’in Elizabet’e Görünüşü ^top 2. Gabriel Appears to Elizabeth ^top
122:2.1 (1345.3) İsa’nın Urantia üzerindeki yaşam-görevi, gerçekten de, Vaftizci Yahya tarafından başlatılmıştı. Yahya’nın babası olan Zekeriya Musevi din-adamlığına ait iken, annesi olan Elizabet, İsa’nın annesi Meryem’in aynı zamanda ait olduğu aynı büyük aile topluluğunun daha varlıklı bir kolunun bir üyesiydi. Zekeriya ve Elizabet, her ne kadar birçok yıldır evli olsalar da, çocuksuzlardı. 122:2.1 (1345.3) Jesus’ lifework on Urantia was really begun by John the Baptist. Zacharias, John’s father, belonged to the Jewish priesthood, while his mother, Elizabeth, was a member of the more prosperous branch of the same large family group to which Mary the mother of Jesus also belonged. Zacharias and Elizabeth, though they had been married many years, were childless.
122:2.2 (1345.4) Tıpkı daha sonra mevcudiyetini Meryem’e bildirdiği gibi, Cebrail’in öğlen vakti Elizabet’e kendisini görünür kılışı, Yusuf ve Meryem’in evliliğinden yaklaşık olarak üç ay sonra, M.Ö. 8. yılda Haziran ayının sonunda gerçekleşmişti. Cebrail şunu söylemişti: 122:2.2 (1345.4) It was late in the month of June, 8 b.c., about three months after the marriage of Joseph and Mary, that Gabriel appeared to Elizabeth at noontide one day, just as he later made his presence known to Mary. Said Gabriel:
122:2.3 (1345.5) “Her ne kadar kocan Zekeriya Kudüs’de sunağından huzurunda dursa da, ve, bir araya gelmiş insanlar bir kurtarıcın gelişi için dua etse de, Cebrail olarak ben; bu kutsal öğretmenin habercisi olacak bir evladı yakın zamanda taşıyacağını ve oğlunu Yahya koyacağını bildirmek için geldim. O; senin Tanrın olan Koruyucu’ya adanmış bir biçimde büyüyecek, ve, erişkin hale geldiğinde, kalbini neşeyle ısıtacak, çünkü o birçok ruhu Tanrı’ya döndürecek, ve, o aynı zamanda, insanlarının ruh-iyileştiricisinin ve tüm insanlığın ruhaniyet-özgürleştiricisinin gelişini duyuracak. Senin kadın akraban Meryem söz verilmiş bu çocuğun annesi olacak, ve ben aynı zamanda ona da kendimi görünür kılacağım.” 122:2.3 (1345.5) “While your husband, Zacharias, stands before the altar in Jerusalem, and while the assembled people pray for the coming of a deliverer, I, Gabriel, have come to announce that you will shortly bear a son who shall be the forerunner of this divine teacher, and you shall call your son John. He will grow up dedicated to the Lord your God, and when he has come to full years, he will gladden your heart because he will turn many souls to God, and he will also proclaim the coming of the soul-healer of your people and the spirit-liberator of all mankind. Your kinswoman Mary shall be the mother of this child of promise, and I will also appear to her.”
122:2.4 (1345.6) Bu görünme Elizabet’i fazlasıyla korkutmuştu. Cebrail’in ayrılışından sonra, o, bu görkemli ziyaretçinin söyledikleri üzerinde uzunca bir süre düşünen bir biçimde, aklında bu deneyim üzerinde etraflıca düşündü; ancak, o, bu açığa çıkarılıştan, daha sonra gerçekleştirdiği ertesi yılın Şubat ayının başında Meryem’i ziyaretine kadar, kocası hariç hiç kimseye bahsetmemişti. 122:2.4 (1345.6) This vision greatly frightened Elizabeth. After Gabriel’s departure she turned this experience over in her mind, long pondering the sayings of the majestic visitor, but did not speak of the revelation to anyone save her husband until her subsequent visit with Mary in early February of the following year.
122:2.5 (1345.7) Beş ay boyunca, buna rağmen, Elizabet, sahip olduğu sırrı kocasından bile saklamıştı. Cebrail’in ziyaretine dair hikâyeyi Elizabet’in ortaya çıkarışından sonra, Zekeriya; Elizabet’in çocuk beklediğini artık sorgulamaz olduğunda Cebrail’in karısını olan ziyaretine yalnızca yarı-gönüllü inanır hale gelen biçimde, oldukça kuşkulu olup, haftalar boyunca bütüncül deneyimden şüphe duymuştu. Zekeriya, Elizabet’in olası anneliği ile ilgili oldukça fazla bir biçimde kafası karışmış hale gelmişti; ancak, o, ileri yaşına rağmen, karısının dürüstlüğünden şüphe duymamıştı. Zekeriya’nın, etkileyici bir rüyanın sonucu olarak; Mesih’in gelişi için zemini hazırlayacak birisi niteliğinde, Elizabet’in nihai sonun bir evladının annesi olacağından bütünüyle emin hale gelişi, Yahya’nın doğumundan yaklaşık olarak altı hafta öncesine kadar gerçekleşmemişti. 122:2.5 (1345.7) For five months, however, Elizabeth withheld her secret even from her husband. Upon her disclosure of the story of Gabriel’s visit, Zacharias was very skeptical and for weeks doubted the entire experience, only consenting halfheartedly to believe in Gabriel’s visit to his wife when he could no longer question that she was expectant with child. Zacharias was very much perplexed regarding the prospective motherhood of Elizabeth, but he did not doubt the integrity of his wife, notwithstanding his own advanced age. It was not until about six weeks before John’s birth that Zacharias, as the result of an impressive dream, became fully convinced that Elizabeth was to become the mother of a son of destiny, one who was to prepare the way for the coming of the Messiah.
122:2.6 (1346.1) Cebrail Meryem’e, M.Ö. 8. yılda Kasım ayının yaklaşık olarak ortasında görünüşünü gerçekleştirirken, Meryem Nasıra evinde çalışır haldeydi. Daha sonra, Meryem; bir anne olacağını kuşkusuz olarak bildikten sonra, Yusuf’u, Kudüs’ün dört mil batısındaki Yehuda Şehrine, tepelerinde Elizabet’i ziyaret etmek amacıyla seyahat etmesine izin vermesi için ikna etti. Cebrail bu anne-olacakların her birini, diğerine gerçekleştirmiş olduğu görünümü hakkında bilgilendirmiş konumdaydı. Doğal olarak onlar; bir araya gelmekten, deneyimlerini karşılaştırmaktan ve evlatlarının olası gelecekleri hakkında konuşmaktan çekinmekteydiler. Meryem, üç hafta boyunca uzak kuzeni ile beraber kaldı. Elizabet; âlemin ortalama ve olağan bir bebeği olarak, yardıma muhtaç bir yeni-doğan halinde dünyaya çok yakın zamanda sunacağı nihai sonun evladına olan annelik görevine daha bütüncül bir biçimde adanmış olarak evine geri dönmesi için, Meryem’in Cebrail’in görünüşüne dair inancını kuvvetlendirmeye fazlasıyla çaba sarf etti. 122:2.6 (1346.1) Gabriel appeared to Mary about the middle of November, 8 b.c., while she was at work in her Nazareth home. Later on, after Mary knew without doubt that she was to become a mother, she persuaded Joseph to let her journey to the City of Judah, four miles west of Jerusalem, in the hills, to visit Elizabeth. Gabriel had informed each of these mothers-to-be of his appearance to the other. Naturally they were anxious to get together, compare experiences, and talk over the probable futures of their sons. Mary remained with her distant cousin for three weeks. Elizabeth did much to strengthen Mary’s faith in the vision of Gabriel, so that she returned home more fully dedicated to the call to mother the child of destiny whom she was so soon to present to the world as a helpless babe, an average and normal infant of the realm.
122:2.7 (1346.2) Yahya, M.Ö. 7. yılda Mart ayının 25’inde Yehuda Şehri’nde doğmuştu. Zekeriya ve Elizabet fazlasıyla, Cebrail’in önceden söz vermiş olduğu biçimiyle bir evladın onlara gelişinin gerçekleşmesinden sevinç duymuşlardı; ve, sünnet için çocuğun sunulduğu sekizinci günde, onlar resmi bir biçimde çocuklarını, daha öncesinden yönlendirildiği haliyle, Yahya olarak vaftiz ettiler. Hâlihazırda Zekeriya’nın bir yeğeni; Elizabet’in, bir evladın kendisine doğduğunu ve isminin Yahya olacağını duyuran Meryem’e olan iletisini taşıyan bir biçimde, Nasıra’ya hareket etmek üzere ayrılmıştı. 122:2.7 (1346.2) John was born in the City of Judah, March 25, 7 b.c. Zacharias and Elizabeth rejoiced greatly in the realization that a son had come to them as Gabriel had promised, and when on the eighth day they presented the child for circumcision, they formally christened him John, as they had been directed aforetime. Already had a nephew of Zacharias departed for Nazareth, carrying the message of Elizabeth to Mary proclaiming that a son had been born to her and that his name was to be John.
122:2.8 (1346.3) Bebekliğinin en başından itibaren Yahya, bir ruhsal önder ve dini öğretmen haline gelecek şekilde büyüyeceği düşüncesiyle, ebeveynleri tarafından yerinde bir biçimde etkilenmişti. Ve, Yahya’nın kalbinin toprağı, bu türden destekleyici tohumların yeşermesi için sürekli olarak karşılık gösterir konumdaydı. Bir çocuk olarak bile, o sıklıkla, babasının hizmet verdiği dönemlerde tapınakta bulunmaktaydı; ve, o devasa bir biçimde, gördüğü her şeyin taşıdığı önemden etkilenmişti. 122:2.8 (1346.3) From his earliest infancy John was judiciously impressed by his parents with the idea that he was to grow up to become a spiritual leader and religious teacher. And the soil of John’s heart was ever responsive to the sowing of such suggestive seeds. Even as a child he was found frequently at the temple during the seasons of his father’s service, and he was tremendously impressed with the significance of all that he saw.
3. Cebrail’in Meryem’e Olan Duyuruşu ^top 3. Gabriel’s Announcement to Mary ^top
122:3.1 (1346.4) Yusuf’un eve dönüşünden önce, yaklaşık olarak günbatımı sularında bir akşam, Cebrail, alçak bir taş masanın yanında Meryem’e kendini görünür kıldı; ve, Meryem kendisini toparladıktan sonra, Cebrail şunları söyledi: “Ben, benim Üstün’üm ve senin seveceğin ve besleyeceğin kişinin emri üzerine geldim. Sana, Meryem, ben, içinde gebe olduğun varlığın cennetten emredilmiş olduğunu duyurduğumda, neşeli haberleri getirmekteyim; sen onun adını Yeşu koyacak, ve, o, dünya üzerinde ve insanlar arasında cennetin krallığını başlatacak. Yusuf, ve, aynı zamanda kendisine de görünür kıldığım, ve aynı zamanda yakın bir süre içinde, ismi Yahya olacak ve senin evladının büyük güçle ve derin kendinden eminlikle insanlara duyuracağı kurtuluşun iletisi için zemin hazırlayacak, bir evlat dünyaya getirecek olan kadın akraban Elizabet dışında bu konu hakkından kimseye bahsetme. Ve, benim sözümden kuşku duyma, Meryem; zira, bu ev, nihai sonun evladının fani yaşam alanı olarak seçilmiştir. Benim takdisim senin üzerinedir, En Yüksek Unsurlar’ın gücü seni güçlendirecektir, ve tüm yeryüzünün Koruyucusu seni gölgeleyecektir.” 122:3.1 (1346.4) One evening about sundown, before Joseph had returned home, Gabriel appeared to Mary by the side of a low stone table and, after she had recovered her composure, said: “I come at the bidding of one who is my Master and whom you shall love and nurture. To you, Mary, I bring glad tidings when I announce that the conception within you is ordained by heaven, and that in due time you will become the mother of a son; you shall call him Joshua, and he shall inaugurate the kingdom of heaven on earth and among men. Speak not of this matter save to Joseph and to Elizabeth, your kinswoman, to whom I have also appeared, and who shall presently also bear a son, whose name shall be John, and who will prepare the way for the message of deliverance which your son shall proclaim to men with great power and deep conviction. And doubt not my word, Mary, for this home has been chosen as the mortal habitat of the child of destiny. My benediction rests upon you, the power of the Most Highs will strengthen you, and the Lord of all the earth shall overshadow you.”
122:3.2 (1346.5) Meryem; kocasına bu olağandışı gelişmeleri ortaya çıkarma cüreti göstermeden önce, çocuğa sahip olduğunu kesin bir biçimde bildiği ana kadar, birçok hafta boyunca kalbinde bu ziyaret üzerinde gizlice düşündü. Yusuf bunların hepsini duyduğunda, her ne kadar Meryem’e büyük bir güven duysa da, fazlasıyla bocalamış, birçok gece uyuyamamıştı. İlk başta Yusuf, Cebrail’in ziyareti hakkında şüphelere sahipti. Daha sonra, o; Meryem’in bu sesi gerçekten duyduğuna ve onun kutsal ileticinin görüntüsüyle karşılaştığına neredeyse tamamen ikna olduğunda, bu tür şeylerin nasıl gerçekleşebileceğini derin derin düşünerek aklı ikiye ayrılmıştı. İnsan varlıklarının doğumu nasıl olurda kutsal nihai sonun bir avladı olabilirdi? Yusuf, düşüncenin birkaç haftasından sonra bu çelişkili düşünceleri nihai olarak bir araya getirebildikten sonra, hem kendisi hem de Meryem; her ne kadar beklenen kurtarıcının kutsal bir doğaya ait oluşu neredeyse hiçbir biçimde Musevi kavramsallaşması olmasa da, Mesih’in ebeveynleri haline gelmek için seçilmiş oldukları sonucuna vardılar. Bu çok önemli yargıya varmaları üzerine, Meryem, Elizabet ile gerçekleştirilecek bir buluşma için ayrılmaya bir an önce hazırlandı. 122:3.2 (1346.5) Mary pondered this visitation secretly in her heart for many weeks until of a certainty she knew she was with child, before she dared to disclose these unusual events to her husband. When Joseph heard all about this, although he had great confidence in Mary, he was much troubled and could not sleep for many nights. At first Joseph had doubts about the Gabriel visitation. Then when he became well-nigh persuaded that Mary had really heard the voice and beheld the form of the divine messenger, he was torn in mind as he pondered how such things could be. How could the offspring of human beings be a child of divine destiny? Never could Joseph reconcile these conflicting ideas until, after several weeks of thought, both he and Mary reached the conclusion that they had been chosen to become the parents of the Messiah, though it had hardly been the Jewish concept that the expected deliverer was to be of divine nature. Upon arriving at this momentous conclusion, Mary hastened to depart for a visit with Elizabeth.
122:3.3 (1347.1) Geri dönüşü üzerine, Meryem; Yoakim ve Anna olarak ebeveynlerini ziyaret etmeye gitti. Her ne kadar, onlar, bu zaman zarfında tabi ki de, Cebrail’in ziyareti hakkında hiçbir şey bilmeseler de, onun iki abisi ve kız kardeşine ek olarak ebeveynleri, her zaman, İsa’nın kutsal görevi hakkında oldukça kuşku duymaktalardı. Ancak, Meryem, kız kardeşi Soleme ile; evladının büyük bir öğretmen olma nihai sonuna sahip olduğu sırrını paylaştı. 122:3.3 (1347.1) Upon her return, Mary went to visit her parents, Joachim and Hannah. Her two brothers and two sisters, as well as her parents, were always very skeptical about the divine mission of Jesus, though, of course, at this time they knew nothing of the Gabriel visitation. But Mary did confide to her sister Salome that she thought her son was destined to become a great teacher.
122:3.4 (1347.2) Cebrail’in Meryem’e olan duyuruşu; İsa’nın gebeliğinin ertesi günü gerçeklemiş olup, Meryem’in söz verilmiş çocuğu taşıma ve ona olan hamileliğindeki bütüncül deneyimi ile ilişkili doğa-üstü gerçekleşmiş tek olaydır. 122:3.4 (1347.2) Gabriel’s announcement to Mary was made the day following the conception of Jesus and was the only event of supernatural occurrence connected with her entire experience of carrying and bearing the child of promise.
4. Yusuf’un Rüyası ^top 4. Joseph’s Dream ^top
122:4.1 (1347.3) Yusuf; oldukça etkileyici bir rüyayı deneyimleyinceye kadar, Meryem’in olağanüstü bir çocuğun annesi hale geleceği düşüncesine ikna olamamıştı. Bu rüyada, muhteşem bir göksel iletici Yusuf’a kendisini görünür kıldı, ve diğer şeylerle birlikte şunları söyledi: “Yusuf, ben; şu an en yüksekte hükmeden O’nun emri ile ortaya çıkmış bulunmakta olup, Meryem’in taşıyacağı ve dünyada büyük bir ışık haline geleceği evlat hakkında seni bilgilendirmeye emredildim. Onda yaşam olacak, ve onun yaşamı insanlığın ışığı olacak. O ilk olarak, kendi insanlarına gelecek; ancak, o, neredeyse hiçbir biçimde onu kabul etmeyecekler; ancak, birçokları onu kabul etmeye başlayınca, o, kendilerinin Tanrı’nın evlatları olduklarını açığa çıkaracak.” Bu deneyimden sonra, Yusuf bir daha hiçbir zaman; Cebrail’in ziyaretine ve bu doğmamış çocuğun dünyaya kutsal bir iletici haline gelecek olması sözüne dair Meryem’in hikâyesinden kuşku duymamıştı. 122:4.1 (1347.3) Joseph did not become reconciled to the idea that Mary was to become the mother of an extraordinary child until after he had experienced a very impressive dream. In this dream a brilliant celestial messenger appeared to him and, among other things, said: “Joseph, I appear by command of Him who now reigns on high, and I am directed to instruct you concerning the son whom Mary shall bear, and who shall become a great light in the world. In him will be life, and his life shall become the light of mankind. He shall first come to his own people, but they will hardly receive him; but to as many as shall receive him to them will he reveal that they are the children of God.” After this experience Joseph never again wholly doubted Mary’s story of Gabriel’s visit and of the promise that the unborn child was to become a divine messenger to the world.
122:4.2 (1347.4) Tüm bu ziyaretlerde, Davud’un evi hakkında hiçbir şey söylenmemişti. Hiçbir zaman, İsa’nın bir “Musevilerin kurtarıcısı” haline gelişine ve hatta onun uzun zamandır beklenen Mesih olacağına hiçbir imada bulunulmamıştı. İsa, Museviler’in önceden beklemiş oldukları türden bir Mesih olarak gelmemişti; ancak, o, dünyanın kurtarıcısıydı. Onun görevi, tüm ırk ve insan topluluklarına karşıydı, herhangi bir topluluğa değil. 122:4.2 (1347.4) In all these visitations nothing was said about the house of David. Nothing was ever intimated about Jesus’ becoming a “deliverer of the Jews,” not even that he was to be the long-expected Messiah. Jesus was not such a Messiah as the Jews had anticipated, but he was the world’s deliverer. His mission was to all races and peoples, not to any one group.
122:4.3 (1347.5) Yusuf, Kral Davud’un soy koluna ait değildi. Meryem, Yusuf’dan daha çok Davut soyunu taşımaktaydı. Yusuf’un, Roma nüfus sayımı için kaydolmak amacıyla Beytüllahim olarak Davud’un Şehri’ne gidişi doğrudur; ancak, bu, Yusuf’un, altı nesil öncesinde Davud’un doğrudan bir soyu olan bir Zadok tarafından evlat edilmiş bir öksüz olarak, bu nesildeki babadan gelen atası nedeniyle gerçekleşmişti; bu nedenle, Yusuf, “Davud’un evi” içinde sayılmıştı. 122:4.3 (1347.5) Joseph was not of the line of King David. Mary had more of the Davidic ancestry than Joseph. True, Joseph did go to the City of David, Bethlehem, to be registered for the Roman census, but that was because, six generations previously, Joseph’s paternal ancestor of that generation, being an orphan, was adopted by one Zadoc, who was a direct descendant of David; hence was Joseph also accounted as of the “house of David.”
122:4.4 (1347.6) Eski Ahit sahip olduğu tarafınızdan adlandırılmakta olan Mesihsel kehanetlerinin çoğu, hayatı dünya üzerinde yaşanıldıktan uzun bir süre sonra İsa’ya atfedilmiş hale getirilmişti. Çağlar boyunca İbrani peygamberleri, bir kurtarıcının gelişini duyurdular; ve, bu sözler, ilerleyen nesiller tarafından, yeni bir Musevi yöneticinin Davud’un tahtına oturacağı ve, Musa’nın ünlü gizemli yöntemleri vasıtasıyla, Musevileri Filistin’de tüm yabancı egemenliğinden arınmış güçlü bir millet olarak kuracağı şeklinde yorumlanmıştı. Tekrar ifade edilecek olursa, İbrani yazıtlarında bulunan birçok mecazi bahis daha sonra, İsa’nın yaşam görevine yanlış bir biçimde eklenmişti. Birçok Eski Ahit sözü, Üstün’ün dünya yaşamının belirli bir dönemine uyar şekilde görünmesi için çarpıtılmıştı. İsa’nın kendisi bir seferinde, Davud’un hanedan soyu ile herhangi bir ilişkisinin bulunduğunu herkese duyuran bir biçimde reddetti. “Bir genç kadın bir erkek taşıyacak” bahsi bile, “bir bakir bir evlat doğuracak” haline getirilerek okundu. Bu durum aynı zamanda, Mikâil’in dünya üzerindeki sürecinin sonrasında, Yusuf ve İsa’nın soyağaçları hakkında yapılan birçok tahmin için gerçeklik taşımaktadır. Bu bağlantıların çoğu, Üstün’ün soyunun çoğunu taşımaktadır; ancak, bütünü itibariyle, onlar, özgün olmayıp, tarihsel bilgi olarak güvenilemeyen niteliktedir. İsa’nın öncül takipçileri, haddinden fazla bir biçimde; eski dönemlerin tüm kehanetsel ifadelerinin, sahip oldukları Koruyucu ve Üstün’ün yaşamında yerine geldiğini göstermenin çekiciliğine düşmüşlerdi. 122:4.4 (1347.6) Most of the so-called Messianic prophecies of the Old Testament were made to apply to Jesus long after his life had been lived on earth. For centuries the Hebrew prophets had proclaimed the coming of a deliverer, and these promises had been construed by successive generations as referring to a new Jewish ruler who would sit upon the throne of David and, by the reputed miraculous methods of Moses, proceed to establish the Jews in Palestine as a powerful nation, free from all foreign domination. Again, many figurative passages found throughout the Hebrew scriptures were subsequently misapplied to the life mission of Jesus. Many Old Testament sayings were so distorted as to appear to fit some episode of the Master’s earth life. Jesus himself onetime publicly denied any connection with the royal house of David. Even the passage, “a maiden shall bear a son,” was made to read, “a virgin shall bear a son.” This was also true of the many genealogies of both Joseph and Mary which were constructed subsequent to Michael’s career on earth. Many of these lineages contain much of the Master’s ancestry, but on the whole they are not genuine and may not be depended upon as factual. The early followers of Jesus all too often succumbed to the temptation to make all the olden prophetic utterances appear to find fulfillment in the life of their Lord and Master.
5. İsa’nın Dünya Ebeveynleri ^top 5. Jesus’ Earth Parents ^top
122:5.1 (1348.1) Yusuf; oldukça sakin, aşırı bir biçimde vicdan sahibi ve insanlarının dini kabulleri ve uygulamalarına her açıdan tabi biriydi. O az konuşur, fakat çok düşünürdü. Musevi insanlarının üzücü durumu, Yusuf’u fazlasıyla üzmüştü. Gençken, sekiz erkek ve kız kardeşi arasında, en neşeli olandı; ancak, evlilik yaşamının öncül yıllarında (İsa’nın çocukluğu boyunca) orta düzeyde ruhsal hayal kırıklığına maruz kalmıştı. Bu ani duygusal değişimlerin dışavurumları, zamansız ölümünden hemen önce ve sahip olduğu ailenin ekonomik durumu bir marangozun seviyesinden varlıklı bir inşaatçı konumuna olan gelişimiyle geliştikten sonra, fazlasıyla iyileşmiş durumdaydı. 122:5.1 (1348.1) Joseph was a mild-mannered man, extremely conscientious, and in every way faithful to the religious conventions and practices of his people. He talked little but thought much. The sorry plight of the Jewish people caused Joseph much sadness. As a youth, among his eight brothers and sisters, he had been more cheerful, but in the earlier years of married life (during Jesus’ childhood) he was subject to periods of mild spiritual discouragement. These temperamental manifestations were greatly improved just before his untimely death and after the economic condition of his family had been enhanced by his advancement from the rank of carpenter to the role of a prosperous contractor.
122:5.2 (1348.2) Meryem’in mizacı, kocasının sahip olduğundan tam da tersiydi. O oldukça sık bir biçimde; neşeli, oldukça nadiren üzgün, ve sürekli güler yüzlü bir çehreye sahip olmuştu. Meryem; duygusal hislerini özgürce ve sıklıkla ifade etmeye izin verip, Yusuf’un ansızın gerçekleşen ölümünden sonra bile hiçbir zaman kederli gözlenmemişti. Ve, Meryem, bu derin şaşkınlıktan; hayrete düşmüş bakışları altında çok hızlı bir biçimde gerçekleşmekte olan en büyük evladının olağanüstü sürecinin yarattığı endişeler ve sorgular omuzlarına yüklendiğinde, hiç de bütünüyle kurtulabilmiş değildi. Ancak, tüm bu olağandışı deneyim boyunca, Meryem; tuhaf ve az-anlaşılmış ilk-doğan çocuğu ve bu evladın hayattaki erkek ve kız kardeşleri arasındaki ilişkisi içinde serinkanlı, cesur ve oldukça bilge olmuştu. 122:5.2 (1348.2) Mary’s temperament was quite opposite to that of her husband. She was usually cheerful, was very rarely downcast, and possessed an ever-sunny disposition. Mary indulged in free and frequent expression of her emotional feelings and was never observed to be sorrowful until after the sudden death of Joseph. And she had hardly recovered from this shock when she had thrust upon her the anxieties and questionings aroused by the extraordinary career of her eldest son, which was so rapidly unfolding before her astonished gaze. But throughout all this unusual experience Mary was composed, courageous, and fairly wise in her relationship with her strange and little-understood first-born son and his surviving brothers and sisters.
122:5.3 (1348.3) İsa, sahip olduğu insan doğasının olağandışı inceliğinin ve muhteşem anlayışının çoğunu babasından almıştı; o, büyük bir öğretmen olarak armağanını ve haklı yere gösterilen kızgınlığının devasa yetisini annesinden miras almıştı. Erişkin-yaşam çevresine olan duygusal tepkilerinde, İsa, babası gibi, zaman zaman düşünceli ve ibadetkar, zaman zaman ise gözle görülür biçimde üzgün haldeydi; ancak, daha sıklıkla, o, annesinin ümitli ve kararlı yönelimi içinde ileri doğru hareket etmişti. Son kertede, Meryem’in mizacı; İsa büyürken ve erişkin yaşamının çok önemli gelişmelerine adım atarken, kutsal Evlat’ın süreci üzerinde egemen olma eğilimi göstermişti. Belirli açılardan, İsa, ebeveynlerinin kişilik özelliklerinin bir karışımıydı; diğer açılardan ise, o, bir ebeveyninin diğerine tezat oluşturan kişilik özelliklerini sergilemişti. 122:5.3 (1348.3) Jesus derived much of his unusual gentleness and marvelous sympathetic understanding of human nature from his father; he inherited his gift as a great teacher and his tremendous capacity for righteous indignation from his mother. In emotional reactions to his adult-life environment, Jesus was at one time like his father, meditative and worshipful, sometimes characterized by apparent sadness; but more often he drove forward in the manner of his mother’s optimistic and determined disposition. All in all, Mary’s temperament tended to dominate the career of the divine Son as he grew up and swung into the momentous strides of his adult life. In some particulars Jesus was a blending of his parents’ traits; in other respects he exhibited the traits of one in contrast with those of the other.
122:5.4 (1348.4) Yusuf’dan, İsa; Musevi tören adetlerinindeki ciddi eğitimini ve İbrani yazıtları ile olan olağandışı yakınlaşımını kazanmıştı; Meryem’den, o, dini yaşamın daha geniş bir bakış açısını ve kişisel nitelikli ruhsal özgürlüğün daha özgür bir kavramsallaşmasını elde etmişti. 122:5.4 (1348.4) From Joseph Jesus secured his strict training in the usages of the Jewish ceremonials and his unusual acquaintance with the Hebrew scriptures; from Mary he derived a broader viewpoint of religious life and a more liberal concept of personal spiritual freedom.
122:5.5 (1349.1) Hem Yusuf’un hem de Meryem’in ailesi, zamanlarına göre çok iyi eğitim görmüşlerdi. Yusuf ve Meryem, yaşam içindeki dönemleri ve durumlarına göre ortalamanın oldukça çok üzerinde eğitim görmüşlerdi. Yusuf, bir düşünürdü; Meryem, uyum sağlamada uzman ve doğrudan uygulamada eli yatkın olarak, tasarlayıcıydı. Yusuf, bir siyah-gözlü kumraldı; Meryem, kahverengi-gözlü neredeyse sarışın bir tipe sahipti. 122:5.5 (1349.1) The families of both Joseph and Mary were well educated for their time. Joseph and Mary were educated far above the average for their day and station in life. He was a thinker; she was a planner, expert in adaptation and practical in immediate execution. Joseph was a black-eyed brunet; Mary, a brown-eyed well-nigh blond type.
122:5.6 (1349.2) Yusuf; yaşamış olsaydı, kuşkusuz olarak, en büyük oğlunun kutsal görevine güçlü bir inanan hale gelirdi. Meryem diğer çocukları, ve, arkadaşları ve akrabalarının bakışından fazlasıyla etkilenen bir biçimde inanma ve kuşku duyma arasında gidip gelmişti; ancak, o her zaman, bu çocuğa gebe kaldıktan hemen sonra Cebrail’in ortaya çıkışının hafızasıyla nihai tutumunu korumuştu. 122:5.6 (1349.2) Had Joseph lived, he undoubtedly would have become a firm believer in the divine mission of his eldest son. Mary alternated between believing and doubting, being greatly influenced by the position taken by her other children and by her friends and relatives, but always was she steadied in her final attitude by the memory of Gabriel’s appearance to her immediately after the child was conceived.
122:5.7 (1349.3) Meryem uzman bir dokumacı olup, bu dönemin ev sanatlarının çoğunda ortalamadan çok daha yetenekliydi; o, iyi bir ev idarecisi ve üstün bir ev inşacısıydı. Hem Yusuf hem de Meryem, iyi öğretmenlerdi; ve, onlar, bulundukları dönemin eğitiminde yetkin hale gelmelerine önem verdiler. 122:5.7 (1349.3) Mary was an expert weaver and more than averagely skilled in most of the household arts of that day; she was a good housekeeper and a superior homemaker. Both Joseph and Mary were good teachers, and they saw to it that their children were well versed in the learning of that day.
122:5.8 (1349.4) Yusuf genç bir adamken, Meryem’in babası tarafından evine gerçekleştirdiği bir ek yapının işi için tutuldu; ve, bir öğle yemeği sırasında, Meryem Yusuf’a bir bardak su getirdiğinde, İsa’nın ebeveynleri haline gelme nihai sonuna sahip çiftin yakınlaşması gerçek anlamıyla başlamış oldu. 122:5.8 (1349.4) When Joseph was a young man, he was employed by Mary’s father in the work of building an addition to his house, and it was when Mary brought Joseph a cup of water, during a noontime meal, that the courtship of the pair who were destined to become the parents of Jesus really began.
122:5.9 (1349.5) Yusuf ve Meryem; Yusuf yirmi üç yaşında iken, Nasıra’nın sınırlarındaki Meryem’in evinde, Musevi âdeti uyarınca evlenmişlerdi. Bu evlilik, yaklaşık iki yıl süren olağan bir yakınlaşma sürecini sonlandırdı. Bundan yakın bir zaman sonra onlar, kardeşlerinin ikisinin yardımıyla Yusuf tarafından inşa edilmiş bulunan, Nasıra’daki yeni evlerine taşınmışlardı. Bu ev, şehrin çevreleyen kırsal alanını oldukça büyüleyici bir şekilde üzerinden gören, yakındaki tepe arazinin eteklerinin yanında konumlanmıştı. Özellikle hazırlanmış olarak bu evde, bu genç ve beklenti içindeki ebeveynler; Yahudiye’nin Beytüllahim şehrindeki evlerinden uzakta olduklarında bir evrenin bu çok önemli olayının gerçekleşmekte olacağının çok az farkında olan bir biçimde, söz verilmiş evladı karşılamayı düşünmüşlerdi. 122:5.9 (1349.5) Joseph and Mary were married, in accordance with Jewish custom, at Mary’s home in the environs of Nazareth when Joseph was twenty-one years old. This marriage concluded a normal courtship of almost two years’ duration. Shortly thereafter they moved into their new home in Nazareth, which had been built by Joseph with the assistance of two of his brothers. The house was located near the foot of the near-by elevated land which so charmingly overlooked the surrounding countryside. In this home, especially prepared, these young and expectant parents had thought to welcome the child of promise, little realizing that this momentous event of a universe was to transpire while they would be absent from home in Bethlehem of Judea.
122:5.10 (1349.6) Yusuf’un ailesinin daha büyük bir kısmı, İsa’nın öğretilerinin inananları haline geldi; ancak, Meryem’in akrabalarının çok azı hiçbir şekilde, İsa bu dünyadan ayrılana kadar ona inanmamıştı. Yusuf, beklenen Mesih’e dair ruhsal kavramsallaşmaya daha çok eğilim göstermekteydi; ancak, özellikle onun babası olmak üzere, Meryem ve onun ailesi, Mesih’in düşüncesini geçici bir kurtarıcı ve siyasi yönetici olarak düşünmekteydiler. Meryem’in ataları, bu dönemin özellikle yakın zamanları içinde Makabi etkileriyle baskın bir biçimde özdeşleşmiş konumdalardı. 122:5.10 (1349.6) The larger part of Joseph’s family became believers in the teachings of Jesus, but very few of Mary’s people ever believed in him until after he departed from this world. Joseph leaned more toward the spiritual concept of the expected Messiah, but Mary and her family, especially her father, held to the idea of the Messiah as a temporal deliverer and political ruler. Mary’s ancestors had been prominently identified with the Maccabean activities of the then but recent times.
122:5.11 (1349.7) Yusuf çok etkin bir biçimde, Musevi dininin Doğu, veya diğer bir değişle Babil, görüşlerini benimsemekteydi. Meryem güçlü bir biçimde, kanun ve peygamberlerin daha geniş Batı, veya diğer bir değişle Helenistik, yorumuna eğilim göstermekteydi. 122:5.11 (1349.7) Joseph held vigorously to the Eastern, or Babylonian, views of the Jewish religion; Mary leaned strongly toward the more liberal and broader Western, or Hellenistic, interpretation of the law and the prophets.
6. Nasıra’daki Ev ^top 6. The Home at Nazareth ^top
122:6.1 (1349.8) İsa’nın evi; kasabanın doğu bölümünde bulunan köy pınarından biraz uzaktaki, Nasıra’nın kuzeyde kalan bölümü içinde yüksek tepeden çok uzakta değildi. İsa’nın ailesi, şehrin dış çeperlerinde ikamet etmişti; ve, bu, onun daha sonra, şehrin dışındaki kırsalda gerçekleştirdiği sık yürüyüşleri memnuniyetle deneyimlemesini, ve, doğuya uzanan Tabor Dağı sırası ve yaklaşık olarak aynı yükseklikte bulunan Nain’in tepesi dışında, güney Celile’nin tepelerinin tümü içinde en yükseği olan bu yakın yükseltilerin doruklarına ziyaretlerde bulunmasını tamamiyle kolay hale getirmişti. Onların evi; bu tepenin güney burnunun biraz güney ve doğusuna doğru ve bu tepenin ayağı ile Kana’ya doğru giden yolun ortasında konumlanmıştı. Tepeye tırmanmak dışında, İsa’nın gözde yürüyüşü; Sephoris yolu ile birleşen bir noktaya kadar bir kuzeydoğu doğrultusunda, tepenin eteğine doğru kıvrılarak uzanan dar bir patikayı takip etmekti. 122:6.1 (1349.8) The home of Jesus was not far from the high hill in the northerly part of Nazareth, some distance from the village spring, which was in the eastern section of the town. Jesus’ family dwelt in the outskirts of the city, and this made it all the easier for him subsequently to enjoy frequent strolls in the country and to make trips up to the top of this near-by highland, the highest of all the hills of southern Galilee save the Mount Tabor range to the east and the hill of Nain, which was about the same height. Their home was located a little to the south and east of the southern promontory of this hill and about midway between the base of this elevation and the road leading out of Nazareth toward Cana. Aside from climbing the hill, Jesus’ favorite stroll was to follow a narrow trail winding about the base of the hill in a northeasterly direction to a point where it joined the road to Sepphoris.
122:6.2 (1350.1) Yusuf ve Meryem’in evi, düz bir çatı ve hayvanları barındıran bir yan bina ile birlikte tek odalı bir taş yapıydı. Mobilya; alçak bir taş masadan, çömlek ve taş tabaklar ve tencerelerden, bir dokuma tezgâhından, bir mumluktan, birkaç küçük metal aletten ve taş zeminde uyumak için sedirlerden oluşmaktaydı. Arka bahçede, yan hayvan barınağının yakınında, fırını ve tahıl öğütmek için değirmeni çevreleyen baraka bulunmaktaydı. Bu değirmen çeşidini kullanmak için, birinin öğütmeyi diğerinin ise tahılı koymayı sağlamak durumunda olduğu, iki kişi gerekmekteydi. Bir küçük oğlan olarak İsa çoğu kez, annesi öğütücüyü döndürürken bu değirmene tahıl koymuştu. 122:6.2 (1350.1) The home of Joseph and Mary was a one-room stone structure with a flat roof and an adjoining building for housing the animals. The furniture consisted of a low stone table, earthenware and stone dishes and pots, a loom, a lampstand, several small stools, and mats for sleeping on the stone floor. In the back yard, near the animal annex, was the shelter which covered the oven and the mill for grinding grain. It required two persons to operate this type of mill, one to grind and another to feed the grain. As a small boy Jesus often fed grain to this mill while his mother turned the grinder.
122:6.3 (1350.2) Daha sonraki yıllarda, aile büyüklük bakımından genişledikçe, onların hepsi; yemeğin ortak bir tabağından, veya tencereden, beslenerek, yiyeceklerini afiyetle yemek için genişletilmiş taş masanın etrafında çömelirlerdi. Kış boyunca, akşam yemeklerinde masa, zeytinyağı ile doldurulmuş, küçük, düz bir çömlek lambası tarafından aydınlatılırdı. Marta’nın doğumundan sonra, Yusuf; gün boyunca bir marangoz atölyesi ve gece olunca bir yatak odası olarak kullanmış olan, geniş bir odayı bu eve ek olarak inşa etti. 122:6.3 (1350.2) In later years, as the family grew in size, they would all squat about the enlarged stone table to enjoy their meals, helping themselves from a common dish, or pot, of food. During the winter, at the evening meal the table would be lighted by a small, flat clay lamp, which was filled with olive oil. After the birth of Martha, Joseph built an addition to this house, a large room, which was used as a carpenter shop during the day and as a sleeping room at night.
7. Beytüllahim’e Olan Ziyaret ^top 7. The Trip to Bethlehem ^top
122:7.1 (1350.3) M.Ö. 8. yılda Mart ayında (Yusuf ve Meryem’in evlendikleri ayda), Sezar Augustus; daha iyi vergilendirmeyi gerçekleştirmek için kullanılabilecek bir nüfus sayımının yapılması gerekliliği olarak, Roma İmparatorluğu’nun tüm sakinlerinin sayılmasının emrini verdi. Museviler her zaman, “insanların sayılmasına” dair her girişime karşı ön yargılı bir konumda bulunmaktalardı; ve, bu, Yahudiye’nin Kralı olarak Hirodes’in yaşadığı birçok ciddi zorluk ile ilişkili olan bir biçimde, bir yıllığına Musevi krallığı içinde bahse konu bu nüfus sayımının gerçekleştirilişinin ertelenmesine neden olan gelişmeyi ortaya çıkarmış konumda bulunmaktaydı. Tüm Roma İmparatorluğu boyunca, bu nüfus sayımı; bir yıl sonra, M.Ö. 7.yılda düzenlenmiş olduğu Hirodes’in Filistin krallığı dışında, M.Ö. 8.yılda kaydedilmişti. 122:7.1 (1350.3) In the month of March, 8 b.c. (the month Joseph and Mary were married), Caesar Augustus decreed that all inhabitants of the Roman Empire should be numbered, that a census should be made which could be used for effecting better taxation. The Jews had always been greatly prejudiced against any attempt to “number the people,” and this, in connection with the serious domestic difficulties of Herod, King of Judea, had conspired to cause the postponement of the taking of this census in the Jewish kingdom for one year. Throughout all the Roman Empire this census was registered in the year 8 b.c., except in the Palestinian kingdom of Herod, where it was taken in 7 b.c., one year later.
122:7.2 (1350.4) Yusuf’un ailesini kaydetmeye yetkisi olan bir biçimde — Meryem’in Beytüllahim’e kaydolmak için gidişi zorunlu değildi; ancak, maceraperest ve ısrarkar bir kişi olarak Meryem, Yusuf’a eşlik etmek için ısrar etti. O, Yusuf yokken çocuğu doğarsa diye yalnız bırakılmaktan korkmuştu; ve, tekrar ifade edilmesi gerekirse, Beytüllahim’in Yahudiye Şehri’nden çok da uzak olması nedeniyle, kadın akrabası Elizabet’e yapılacak olası bir hoş ziyareti öngörmüştü. 122:7.2 (1350.4) It was not necessary that Mary should go to Bethlehem for enrollment—Joseph was authorized to register for his family—but Mary, being an adventurous and aggressive person, insisted on accompanying him. She feared being left alone lest the child be born while Joseph was away, and again, Bethlehem being not far from the City of Judah, Mary foresaw a possible pleasurable visit with her kinswoman Elizabeth.
122:7.3 (1350.5) Yusuf, Meryem’in kendisine eşlik etmesini neredeyse yasaklamıştı; ancak, bu hiçbir sonuç vermemişti; yolluk yiyeceği üç veya dörtlük için hazırlandığında, o kumanyaları iki katına çıkararak, yolculuk için hazır hale geldi. Ancak, onlar yola tam olarak çıkmadan önce, Yusuf, Meryem’in kendisiyle beraber gelişine razı oldu; ve, onlar neşeli bir biçimde, günün ağarmasıyla Nasıra’dan ayrıldılar. 122:7.3 (1350.5) Joseph virtually forbade Mary to accompany him, but it was of no avail; when the food was packed for the trip of three or four days, she prepared double rations and made ready for the journey. But before they actually set forth, Joseph was reconciled to Mary’s going along, and they cheerfully departed from Nazareth at the break of day.
122:7.4 (1350.6) Yusuf ve Meryem fakirlerdi; ve, onlar, yük taşıyan tek bir hayvana sahip oldukları için, bir çocukla karnı burnunda olarak Meryem, Yusuf hayvanı yönlendirir bir biçimde yürürken, yolculuk eşyaları ile birlikte hayvan üstünde seyahat etti. Bir evi inşa etmek ve döşemek, Yusuf üzerinde büyük bir yük olmuştu; çünkü o aynı zamanda, babası yakın bir zaman içinde elden ayaktan kesildiği için, ebeveynlerine yardım etmek zorundaydı. Ve, bu, Musevi çifti, Beytüllahim’e yolculukları için M.Ö. 7.yılda Ağustos’un 18’nde sabahın erken saatlerinde mütevazı evlerinden ayrıldılar. 122:7.4 (1350.6) Joseph and Mary were poor, and since they had only one beast of burden, Mary, being large with child, rode on the animal with the provisions while Joseph walked, leading the beast. The building and furnishing of a home had been a great drain on Joseph since he had also to contribute to the support of his parents, as his father had been recently disabled. And so this Jewish couple went forth from their humble home early on the morning of August 18, 7 b.c., on their journey to Bethlehem.
122:7.5 (1351.1) Seyahatlerinin ilk günü, Ürdün nehrinin kenarında gece için konakladıkları yer olan Gilboğa dağının etekleri etrafında onları taşıdı; ve, bu ilk gün, Yusuf’un bir ruhsal öğretmenin kavramsallaşmasına bağlı kaldığı ve Meryem’in ise İbrani milletinin bir kurtarıcısı olarak bir Musevi Mesihi’nin düşüncesini beslediği bir biçimde, nasıl bir tür evladın onlara doğacak oluşuna dair birçok varsayım içinde geçti. 122:7.5 (1351.1) Their first day of travel carried them around the foothills of Mount Gilboa, where they camped for the night by the river Jordan and engaged in many speculations as to what sort of a son would be born to them, Joseph adhering to the concept of a spiritual teacher and Mary holding to the idea of a Jewish Messiah, a deliverer of the Hebrew nation.
122:7.6 (1351.2) Ağustos’un 19’nun berrak ve erken sabah vaktinde, Yusuf ve Meryem, tekrar yola koyuldu. Onlar; Ürdün vadisini üzerinden gören Sartaba dağının eteğinde öğlen yemeklerini yedi, ve, şehrin sınırlarında yol üzerindeki handa durdukları yer olan, gece için Eriha’ya ulaşan bir biçimde seyahatlerine devam ettiler. Akşam yemeğini takiben, ve, Roma yöneticisi Hirodes’in baskıcılığı, nüfus kaydı ve Musevi eğitim ve kültürün merkezleri olarak Kudüs ve İskenderiye’nin karşılaştırmalı etkisi üzerine karşılıklı uzun konuşmalarından sonra, yolcular gece dinlencesi için istirahata çekildi. Ağustos’un 20’nde sabahın erken vakti; öğleden önce Kudüs’e ulaşan, mabedi ziyaret eden, burada kaldıkları yerden yola tekrar koyulan ve ikindi vakti Beytüllahim’e ulaşan bir biçimde, yollarına devam ettiler. 122:7.6 (1351.2) Bright and early the morning of August 19, Joseph and Mary were again on their way. They partook of their noontide meal at the foot of Mount Sartaba, overlooking the Jordan valley, and journeyed on, making Jericho for the night, where they stopped at an inn on the highway in the outskirts of the city. Following the evening meal and after much discussion concerning the oppressiveness of Roman rule, Herod, the census enrollment, and the comparative influence of Jerusalem and Alexandria as centers of Jewish learning and culture, the Nazareth travelers retired for the night’s rest. Early in the morning of August 20 they resumed their journey, reaching Jerusalem before noon, visiting the temple, and going on to their destination, arriving at Bethlehem in midafternoon.
122:7.7 (1351.3) Han haddinden fazla bir biçimde kalabalıktı ve Yusuf bu nedenle uzak akrabalarında kalacak bir yer bulmaya çalıştı; ancak, Beytüllahim’de her oda ağzına kadar doluydu. Hanın bahçesine geri döndüklerinde, Yusuf’a; öncesinde hayvanlardan arındırılmış ve han sakinlerini ağırlamak için köşe bucak temizlenmiş olan, hanın tam altında kaya kenarından oluşturulmuş kervan atlarının ahırlarının bulunduğu bildirildi. Eşeği bahçede bırakarak, Yusuf; giyecek torbalarını ve yolluklarını sırtlayıp, Meryem ile birlikte taş merdiven basamaklarından konakladıkları yere indiler. Onlar kendilerini, ahır bölmeleri ve yemliklerinin karşısındaki öncesinde bir tahıl kileri olan yerde yerleştirdiler. Çadır perdeler öncesinden geriliydi, ve onlar kendilerini, böyle rahat bölmelere sahip oldukları için şanslı saydılar. 122:7.7 (1351.3) The inn was overcrowded, and Joseph accordingly sought lodgings with distant relatives, but every room in Bethlehem was filled to overflowing. On returning to the courtyard of the inn, he was informed that the caravan stables, hewn out of the side of the rock and situated just below the inn, had been cleared of animals and cleaned up for the reception of lodgers. Leaving the donkey in the courtyard, Joseph shouldered their bags of clothing and provisions and with Mary descended the stone steps to their lodgings below. They found themselves located in what had been a grain storage room to the front of the stalls and mangers. Tent curtains had been hung, and they counted themselves fortunate to have such comfortable quarters.
122:7.8 (1351.4) Yusuf öncesinde, bir vakit dışarı çıkıp kayıt olmayı düşünmüştü, ancak, Meryem yorgundu; o, dikkate değer bir biçimde rahatsız halde olup, onun yanı başında kalmaya devam etmesini rica etmişti; Yusuf, Meryem’in isteğini yerine getirmişti. 122:7.8 (1351.4) Joseph had thought to go out at once and enroll, but Mary was weary; she was considerably distressed and besought him to remain by her side, which he did.
8. İsa’nın Doğumu ^top 8. The Birth of Jesus ^top
122:8.1 (1351.5) O gecenin tamamı boyunca Meryem o kadar rahatsızdı ki, ikisi de uyuyamamıştı. Gün doğumuyla birlikte, çocuğun doğum sancıları tamamiyle belirgin haldeydi; ve, M.S. 7.yılda Ağustos’un 21’nde öğlen vakti, kadın akran yolcularının yardımı ve iyi niyetli hizmetleriyle, Meryem, bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Nasıralı İsa; dünyaya doğmuş, Meryem’in bu tür olası bir tesadüf nedeniyle öncesinden beraberinde getirmiş olduğu kıyafetlere sarılmış ve yakındaki bir samanlığın üzerine konulmuştu. 122:8.1 (1351.5) All that night Mary was restless so that neither of them slept much. By the break of day the pangs of childbirth were well in evidence, and at noon, August 21, 7 b.c., with the help and kind ministrations of women fellow travelers, Mary was delivered of a male child. Jesus of Nazareth was born into the world, was wrapped in the clothes which Mary had brought along for such a possible contingency, and laid in a near-by manger.
122:8.2 (1351.6) Bu güne kadar ve bu günden sonra doğmuş olan tüm bebekler gibi, söz verilmiş evlat aynı şekilde dünya gelmişti; ve, Musevi âdetine uyarınca, sekizinci günde sünnet edilmiş olup, kendisine resmi bir biçimde Yeşu (İsa) verilmişti. 122:8.2 (1351.6) In just the same manner as all babies before that day and since have come into the world, the promised child was born; and on the eighth day, according to the Jewish practice, he was circumcised and formally named Joshua (Jesus).
122:8.3 (1351.7) İsa’nın doğumunun ertesi günü Yusuf, nüfuz kaydını gerçekleştirdi. Eriha’da iki gece öncesinde konuşmuş oldukları bir kişi ile buluştuktan sonra, bu kişi tarafından Yusuf; hanın içinde bir odaya sahip olan ve Nasıralı çift ile memnuniyetle yerlerini değiştirecek varlıklı bir arkadaşa götürüldü. O öğleden sonrası onlar, Yusuf’un uzak bir akrabasının evinde kalacak yeri bulana kadar, neredeyse üç hafta boyunca yaşayacakları yer olan hana içine geçtiler. 122:8.3 (1351.7) The next day after the birth of Jesus, Joseph made his enrollment. Meeting a man they had talked with two nights previously at Jericho, Joseph was taken by him to a well-to-do friend who had a room at the inn, and who said he would gladly exchange quarters with the Nazareth couple. That afternoon they moved up to the inn, where they lived for almost three weeks until they found lodgings in the home of a distant relative of Joseph.
122:8.4 (1351.8) İsa’nın doğumunun ikinci gününde, Meryem; evladının dünyaya gelmiş olduğu haberini Elizabet’e ulaştırmış olup, karşılığında, Zekeriya ile her şeyi konuşmak için Yusuf’u Kudüs’e kadar davet eden haberi aldılar. Ertesi hafta Yusuf, Zekeriya ile görüş alış-verişinde bulunmak için Kudüs’e gitti. Hem Zekeriya hem de Elizabet; İsa’nın gerçekten de Musevi kurtarıcısı, Mesih olacağına ve evlatları Yahya’nın, nihai sonun sağ kolu olarak İsa’nın yardımcılarının başı haline geleceğine dair samimi yargının egemenliği altında bulunmaktaydılar. Ve, Meryem bu aynı düşünceleri beslediği için, Yusuf’u; İsa’nın, tüm İsrail’in tahtı üzerinde Davud’un varisi haline gelen bir biçimde büyüyebilmesi amacıyla, Davud’un Şehri Beytüllahim’de kalmaları hakkında ikna etmek zor olmamıştı. Bunun uyarınca, onlar; Yusuf’un bu zaman zarfı boyunca bir takım marangoz işinde çalıştığı biçimde, bir yıldan fazla bir süre boyunca Beytüllahim’de kalmaya devam ettiler. 122:8.4 (1351.8) The second day after the birth of Jesus, Mary sent word to Elizabeth that her child had come and received word in return inviting Joseph up to Jerusalem to talk over all their affairs with Zacharias. The following week Joseph went to Jerusalem to confer with Zacharias. Both Zacharias and Elizabeth had become possessed with the sincere conviction that Jesus was indeed to become the Jewish deliverer, the Messiah, and that their son John was to be his chief of aides, his right-hand man of destiny. And since Mary held these same ideas, it was not difficult to prevail upon Joseph to remain in Bethlehem, the City of David, so that Jesus might grow up to become the successor of David on the throne of all Israel. Accordingly, they remained in Bethlehem more than a year, Joseph meantime working some at his carpenter’s trade.
122:8.5 (1352.1) İsa’nın öğle vakti doğumunda, yöneticileri tarafından bir araya toplanmış olarak Urantia’nın yüksek melekleri, Beytüllahim samanlığına doğru ihtişamın marşlarını söylediler; ancak, övgünün bu ifadeleri insan kulakları tarafından duyulmamaktaydı. Hiçbir çoban veya diğer fani yaratılmış, Zekeriya tarafından Kudüs’den gönderilmiş olan Ur’lu belirli din-adamlarının vardığı güne kadar, Beytüllahim bebeğine hürmet ziyaretinde bulunmaya gelmemişti. 122:8.5 (1352.1) At the noontide birth of Jesus the seraphim of Urantia, assembled under their directors, did sing anthems of glory over the Bethlehem manger, but these utterances of praise were not heard by human ears. No shepherds nor any other mortal creatures came to pay homage to the babe of Bethlehem until the day of the arrival of certain priests from Ur, who were sent down from Jerusalem by Zacharias.
122:8.6 (1352.2) Mezopotamya’dan gelen bu din-adamlarına daha öncesinde belirli bir zaman zarfında; ülkelerinin bir tuhaf-dini öğretmeni tarafından, bu öğretmenin gördüğü bir rüyasında kendisinin “yaşam ışığının” bir bebek olarak ve Musevi unsurlarının arasında ortaya çıkacak oluşu hakkında bilgilendirildiği, söylenmişti. Kudüs’de sonuç vermeyen birçok hafta süren arayıştan sonra, onlar; Zekeriya onlarla buluşup, İsa’nın aradıkları kişi olduğuna dair görüşünü ortaya çıkardığında, ve, bebeği buldukları ve dünya annesi olan Meryem’e hediyelerini bıraktıkları yer olan Beytüllahim’e doğru onları gönderdiğinde, Ur’a geri dönmek üzerelerdi. Bu bebek, ziyaretlerinin gerçekleştiği zaman neredeyse üç haftalıktı. 122:8.6 (1352.2) These priests from Mesopotamia had been told sometime before by a strange religious teacher of their country that he had had a dream in which he was informed that “the light of life” was about to appear on earth as a babe and among the Jews. And thither went these three teachers looking for this “light of life.” After many weeks of futile search in Jerusalem, they were about to return to Ur when Zacharias met them and disclosed his belief that Jesus was the object of their quest and sent them on to Bethlehem, where they found the babe and left their gifts with Mary, his earth mother. The babe was almost three weeks old at the time of their visit.
122:8.7 (1352.3) Bu bilge insanlar, Beytüllahim’e onları yönlendiren hiçbir yıldızı görmemişlerdi. Beytüllahim yıldızının alımlı efsanesi şöyle ortaya çıkmıştı: İsa, M.S. 7.yılda Ağustos’un 21’nde öğlen doğmuştu. M.S. 7.yılda Mayıs’ın 29’nda, Pisces takımyıldızında Jüpiter ve Satürn’ün olağanüstü bir birleşimi ortaya çıkmıştı. Ve, aynı yılın Eylül ayının 29’nda ve Aralık ayının 5’nde benzer birleşimler ortaya çıkmış olması dikkate değer bir gökbilimsel gerçekliktir. Bu olağanüstü ancak tamamiyle doğal kökenli olayların temelinde, daha sonraki neslin iyi niyetli fanatikleri; Beytüllahim yıldızının ilgi çekici efsanesini yaratıp, hayranlık duyan Magi’yi, yeni doğmuş bebeği gözlediği ve ona ibadet ettiği yer olan samanlığa doğru göndermiştir. Doğu ve yakın-Doğu akılları, masallardan büyük keyif duymaktadırlar; ve, onlar sürekli olarak, dini önderlerinin ve siyasi kahramanlarının yaşamlarına dair bu tür güzel mitleri yaratmaktadırlar. Matbaanın yokluğunda, insan bilgisinin çoğu bir nesilden diğerine ağızla yayıldığında, mitlerin tarihsel anlatılar haline gelmesi ve tarihsel anlatıların nihai olarak kabul edilmiş bilgiler halinde gelmesi oldukça kolaydı. 122:8.7 (1352.3) These wise men saw no star to guide them to Bethlehem. The beautiful legend of the star of Bethlehem originated in this way: Jesus was born August 21 at noon, 7 b.c. On May 29, 7 b.c., there occurred an extraordinary conjunction of Jupiter and Saturn in the constellation of Pisces. And it is a remarkable astronomic fact that similar conjunctions occurred on September 29 and December 5 of the same year. Upon the basis of these extraordinary but wholly natural events the well-meaning zealots of the succeeding generation constructed the appealing legend of the star of Bethlehem and the adoring Magi led thereby to the manger, where they beheld and worshiped the newborn babe. Oriental and near-Oriental minds delight in fairy stories, and they are continually spinning such beautiful myths about the lives of their religious leaders and political heroes. In the absence of printing, when most human knowledge was passed by word of mouth from one generation to another, it was very easy for myths to become traditions and for traditions eventually to become accepted as facts.
9. Mabed’deki Sunuş ^top 9. The Presentation in the Temple ^top
122:9.1 (1352.4) Musa Museviler’e öncesinden, her ilk doğan oğlanın Koruyucu’ya ait olduğunu öğretmişti; ve, böyle bir evladın, ebeveynlerinin onaylanmış herhangi bir din-adamına yapılacak beş şekellik ödemeyle kurtarması karşılığında, yaşayabilmesi olarak, yabancı milletler arasında bu evladın feda edilmesi yerine bir adet bulunmaktaydı. Orada aynı zamanda; bir annenin, belirli bir sürecin geçmesinden sonra, kendisinin (veya kendisi adına uygun feda verişi gerçekleştireceği birisinin) arınmak için mabette sunmasını emreden, bir Musa-dönemine-ait yönerge bulunmaktaydı. Bu iki törensel âdeti aynı anda gerçekleştirmek zorunluydu. Bunun uyarınca, Yusuf ve Meryem bizzat; İsa’yı din-adamlarına sunmak ve onun günahlardan arınışını gerçekleştirmek, ve aynı zamanda, çocuk doğumunun iddia edilen kirlenmişliğinden Meryem’in törensel arınışını güvence altına almak için gerekli feda verişte bulunmak için Kudüs’deki mabede çıktılar. 122:9.1 (1352.4) Moses had taught the Jews that every first-born son belonged to the Lord, and that, in lieu of his sacrifice as was the custom among the heathen nations, such a son might live provided his parents would redeem him by the payment of five shekels to any authorized priest. There was also a Mosaic ordinance which directed that a mother, after the passing of a certain period of time, should present herself (or have someone make the proper sacrifice for her) at the temple for purification. It was customary to perform both of these ceremonies at the same time. Accordingly, Joseph and Mary went up to the temple at Jerusalem in person to present Jesus to the priests and effect his redemption and also to make the proper sacrifice to insure Mary’s ceremonial purification from the alleged uncleanness of childbirth.
122:9.2 (1353.1) Mabet bahçesi etrafında her zaman, bir şarkıcı olarak Şimon ve bir kadın şair olarak Anne gibi iki çok önemli kişilik dolaşmaktaydı. Şimon bir Yahudiyeli’idi, ancak Anna, bir Celileli’idi. Bu çift sürekli olarak birbirlerine eşlik etmekteydi; ve, her ikisi de, daha öncesinden Yusuf ve İsa’nın sırrını onlarla paylaşmış olan din-adamı Zekeriya’nın candaşlarıydılar. Hem Şimon hem de Anna, Mesih’in gelişini derinden arzulamaktaydılar; ve, onların Zekeriya’ya olan güveni, İsa’nın Musevi topluluğunun beklenen kurtarıcısı olduğuna inanmalarına yol açtı. 122:9.2 (1353.1) There lingered constantly about the courts of the temple two remarkable characters, Simeon a singer and Anna a poetess. Simeon was a Judean, but Anna was a Galilean. This couple were frequently in each other’s company, and both were intimates of the priest Zacharias, who had confided the secret of John and Jesus to them. Both Simeon and Anna longed for the coming of the Messiah, and their confidence in Zacharias led them to believe that Jesus was the expected deliverer of the Jewish people.
122:9.3 (1353.2) Zekeriya, Yusuf ve Meryem’in mabette İsa ile beklenen ortaya çıkışlarının gününü bilmekteydi; ve, Zekeriya, havadaki elinin işareti ile ilk-doğan çocukların ilerleyişinde hangisinin İsa olduğunu Şimon ve Anna’ya göstermeyi önceden ayarlamıştı. 122:9.3 (1353.2) Zacharias knew the day Joseph and Mary were expected to appear at the temple with Jesus, and he had prearranged with Simeon and Anna to indicate, by the salute of his upraised hand, which one in the procession of first-born children was Jesus.
122:9.4 (1353.3) Böyle bir etkinlik için, Anna öncesinden; Yusuf’u, Meryem’i ve mabet bahçesinde toplanan herkesi fazlasıyla şaşırtan bir biçimde, Şimon’un şarkısını söylemeye başladığı bir şiir yazmıştı. Ve, bu, ilk-doğan erkek evladın günahlardan arınışına dair onların ilahileriydi: 122:9.4 (1353.3) For this occasion Anna had written a poem which Simeon proceeded to sing, much to the astonishment of Joseph, Mary, and all who were assembled in the temple courts. And this was their hymn of the redemption of the first-born son:
122:9.5 (1353.4) Koruyucu’ya minnettar kalın, İsrail’in Tanrısı’na, 122:9.5 (1353.4) Blessed be the Lord, the God of Israel,
122:9.6 (1353.5) O ki bizleri ziyaret etti ve insanları için günahlardan arınışı mümkün kıldı; 122:9.6 (1353.5) For he has visited us and wrought redemption for his people;
122:9.7 (1353.6) O hepimiz için kurtuluşun bir boynuzunu çıkardı 122:9.7 (1353.6) He has raised up a horn of salvation for all of us
122:9.8 (1353.7) Hizmetçisi Davud’un evinde. 122:9.8 (1353.7) In the house of his servant David.
122:9.9 (1353.8) Kutsal peygamberlerinin ağzından konuşurken — 122:9.9 (1353.8) Even as he spoke by the mouth of his holy prophets —
122:9.10 (1353.9) Düşmanlarımızdan ve bizlerden nefret edenlerin hepsinin ellerinden kurtuluşu; 122:9.10 (1353.9) Salvation from our enemies and from the hand of all who hate us;
122:9.11 (1353.10) Atalarımızı bağışlamayı ve onun kutsal sözleşmesini hatırlamayı — 122:9.11 (1353.10) To show mercy to our fathers, and remember his holy covenant —
122:9.12 (1353.11) Onun atamız İbrahim’e verdiği, 122:9.12 (1353.11) The oath which he swore to Abraham our father,
122:9.13 (1353.12) Düşmanlarımızın ellerinden kurtarılmış olarak bizlerin, 122:9.13 (1353.12) To grant us that we, being delivered out of the hand of our enemies,
122:9.14 (1353.13) Korku duymadan hizmet etmemizi, 122:9.14 (1353.13) Should serve him without fear,
122:9.15 (1353.14) Her günümüzde onun karşısında, kutsallığa yaraşır ve doğruluk içinde bulunmamızı sağlayacak yemini. 122:9.15 (1353.14) In holiness and righteousness before him all our days.
122:9.16 (1353.15) İşte, sen, söz verilmiş çocuk, En Yüksek Unsur’un peygamberi olarak adlandırılacaksın; 122:9.16 (1353.15) Yes, and you, child of promise, shall be called the prophet of the Most High;
122:9.17 (1353.16) Sen ki, ona ait krallığını kurmak için Koruyucu’nun huzuruna çıkacaksın; 122:9.17 (1353.16) For you shall go before the face of the Lord to establish his kingdom;
122:9.18 (1353.17) Onun insanlarına kurtuluşun bilgisini, 122:9.18 (1353.17) To give knowledge of salvation to his people
122:9.19 (1353.18) Günahlarından arınışlarında vermeyi. 122:9.19 (1353.18) In the remission of their sins.
122:9.20 (1353.19) Tanrımız’ın iyi kalpli bağışlayışını gönlünüzce yaşayın, çünkü yukarıdan bahar şimdi bizlere geldi 122:9.20 (1353.19) Rejoice in the tender mercy of our God because the dayspring from on high has now visited us
122:9.21 (1353.20) Karanlıkta ve ölümün gölgesinde oturanların üzerine doğmak için; 122:9.21 (1353.20) To shine upon those who sit in darkness and the shadow of death;
122:9.22 (1353.21) Barışın yollarına ayaklarımızı yönlendirmek için. 122:9.22 (1353.21) To guide our feet into ways of peace.
122:9.23 (1353.22) Ve şimdi tıpkı verdiğin söz gibi sen Ey Koruyucumuz, hizmetçinin barışla ayrılışına izin ver, 122:9.23 (1353.22) And now let your servant depart in peace, O Lord, according to your word,
122:9.24 (1353.23) Zira benim gözlerim senin kurtarışını gördü, 122:9.24 (1353.23) For my eyes have seen your salvation,
122:9.25 (1353.24) Tüm insanlarının gözleri önünde hazırlamış olduğun kurtuluşu; 122:9.25 (1353.24) Which you have prepared before the face of all peoples;
122:9.26 (1353.25) Musevi olmayanları bile aydınlatacak bir ışık 122:9.26 (1353.25) A light for even the unveiling of the gentiles
122:9.27 (1353.26) Ve, senin İsrail insanlarının ihtişamı. 122:9.27 (1353.26) And the glory of your people Israel.
122:9.28 (1353.27) Beytüllahim’e olan geri dönüş yolculuklarında, Yusuf ve Meryem; kafaları karışmış ve endişelenecek derecede etkilenmiş bir biçimde — sessizlerdi. Meryem, deneyimli kadın şair olan Anna’nın elveda eden el sallaması tarafında fazlasıyla rahatsız olmuş, ve Yusuf, İsa’nın herkese ilan edilen bir biçimde Musevi topluluğunun beklenmekte olan Mesih’i haline getirilme çabasının bu vaktinden önce gerçekleşen çabasını onaylamamaktaydı. 122:9.28 (1353.27) On the way back to Bethlehem, Joseph and Mary were silent—confused and overawed. Mary was much disturbed by the farewell salutation of Anna, the aged poetess, and Joseph was not in harmony with this premature effort to make Jesus out to be the expected Messiah of the Jewish people.
10. Hirodes’in Eylemleri ^top 10. Herod Acts ^top
122:10.1 (1353.28) Ancak, Hirodes’in gözcüleri hareketsiz konumda değillerdi. Gözcüler, Ur’dan gelen din adamlarının ziyaretini ona sunduklarında, Hirodes, bu Keldani unsurlarını huzuruna çağırdı. Hirodes etraflıca bir biçimde, bu yeni “Museviler’in kralı” hakkında bahse konu bilge insanları sorguladı; ancak, onlar, kocasıyla birlikte nüfus sayımına kayıt olmak için Beytüllahim’e inmiş olan bir kadından bebeğin doğmuş olduğunu açıklayarak, Hirodes’i çok az tatmin ettiler. Bu cevapla tatmin olmamış bir halde Hirodes, din-adamlarını bir keseyle gönderip, çocuğunda kendisine gelip ibadet edebilmesini için çocuğu bulmalarını emretti; zira, bu din-adamları öncesinden, Hirodes’in krallığının ruhsal olduğunu, zamansal olmadığını, duyurmuş halde bulunmaktaydılar. Ancak, bilge insanlar geri dönmediğinde, Hirodes kuşkulanmaya başladı. Bu meseleleri kafasına döndürüp döndürüp tekrar düşünürken, onun muhbirleri; geri dönüp, kendisine İsa’nın günahlardan arınma törenlerinde söylenmiş olan Şimon şarkısının belli kısımlarının bir nüshasını getiren bir biçimde, mabet içindeki yakın zamanda meydana gelen olayların bütüncül sunumunda bulundular. Ancak, onlar, Yusuf ve Meryem’i takip etmede başarısız olmuşlardı; ve, Hirodes, kendisine hangi çiftin bebeği aldığını söyleyemediklerinde, onlara baya kızgındı. O daha sonra, Yusuf ve Meryem’in yerini bulmak için arayıcılar göndermişti. Hirodes’in Nasıra ailesinin peşine düştüğünü bilen bir biçimde, Zekeriya ve Elizabet, Beytüllahim’den uzak durdular. Erkek bebek, Yusuf’un akrabaları tarafından gizlenmekteydi. 122:10.1 (1353.28) But the watchers for Herod were not inactive. When they reported to him the visit of the priests of Ur to Bethlehem, Herod summoned these Chaldeans to appear before him. He inquired diligently of these wise men about the new “king of the Jews,” but they gave him little satisfaction, explaining that the babe had been born of a woman who had come down to Bethlehem with her husband for the census enrollment. Herod, not being satisfied with this answer, sent them forth with a purse and directed that they should find the child so that he too might come and worship him, since they had declared that his kingdom was to be spiritual, not temporal. But when the wise men did not return, Herod grew suspicious. As he turned these things over in his mind, his informers returned and made full report of the recent occurrences in the temple, bringing him a copy of parts of the Simeon song which had been sung at the redemption ceremonies of Jesus. But they had failed to follow Joseph and Mary, and Herod was very angry with them when they could not tell him whither the pair had taken the babe. He then dispatched searchers to locate Joseph and Mary. Knowing Herod pursued the Nazareth family, Zacharias and Elizabeth remained away from Bethlehem. The boy baby was secreted with Joseph’s relatives.
122:10.2 (1354.1) Yusuf, yapacak iş aramaktan korkuyordu; ve, onların küçük çaplı birikimleri hızlıca yok olmaktaydı. Mabetteki arınma törenleri zamanında bile, Yusuf; Musa’nın fakirler arasında annelerin arınması için emrettiği haliyle, iki genç güvercini Meryem için sunuşunu gerektirecek bir biçimde kendisini yeteri kadar yoksul görmekteydi. 122:10.2 (1354.1) Joseph was afraid to seek work, and their small savings were rapidly disappearing. Even at the time of the purification ceremonies at the temple, Joseph deemed himself sufficiently poor to warrant his offering for Mary two young pigeons as Moses had directed for the purification of mothers among the poor.
122:10.3 (1354.2) Bir yıldan fazla bir süre aramalarından sonra Hirodes’in hafiyeleri İsa’nın yerini tespit edemediklerinde ve bebeğin hala Beytüllahim’de gizlenmekte olduğuna dair kuşkusu nedeniyle, o; Beytüllahim’deki her evde düzenli bir aramanın yapılmasını ve iki yaşın altındaki her erkek bebeğin öldürülmesini hükmeden bir emir hazırladı. Böylelikle, Hirodes, “Museviler’in kralı” haline gelecek olan bu evladın yok edilmesini kesin bir biçimde sağlayacağını ümit etmişti. Ve, böylece, Yahudiye’nin Beytüllahimi’nde bir günde on altı erkek bebek yok olmuştu. Ancak, kendi birinci elden ailesi içinde bile olmak üzere, oyun ve cinayet, Hirodes’in sarayında yaygın olarak gerçekleşen olaylardı. 122:10.3 (1354.2) When, after more than a year of searching, Herod’s spies had not located Jesus, and because of the suspicion that the babe was still concealed in Bethlehem, he prepared an order directing that a systematic search be made of every house in Bethlehem, and that all boy babies under two years of age should be killed. In this manner Herod hoped to make sure that this child who was to become “king of the Jews” would be destroyed. And thus perished in one day sixteen boy babies in Bethlehem of Judea. But intrigue and murder, even in his own immediate family, were common occurrences at the court of Herod.
122:10.4 (1354.3) Bu bebeklerin katliamı, İsa bir yaşının biraz daha fazlasını aldığında, M.S. 6.yılda Ekim’in ortalarında gerçekleşmişti. Ancak, Hirodes’in saray görevlileri arasında bile gelmekte olan Mesih’in inananları bulunmaktaydı; ve, Beytüllahim erkek çocuklarını ortadan kaldıran emri öğrenmiş olarak, onlar bir tanesi, karşılığında Yusuf’a bir iletici göndermiş olan Zekeriya ile iletişime geçti; ve, katliamın öncesindeki akşam, Yusuf ve Meryem bebekleriyle birlikte, Mısır’daki İskenderiye için Beytüllahim’den ayrıldı. İlgi çekmemek için, onlar İsa ile birlikte, Mısır’a yalnız seyahat ettiler. Onlar İskenderiye’ye, Zekeriya tarafından sağlanmış maddi kaynakla gittiler; ve, orada Yusuf işini icra ederken, Meryem ve İsa, Yusuf’un ailesinin varlıklı akrabalarıyla birlikte konakladı. Onlar İskenderiye’de, Hirodes’in ölümüne kadar Beytüllahim’e geri dönmeyen bir biçimde tam iki yıl boyunca konakladıklar. 122:10.4 (1354.3) The massacre of these infants took place about the middle of October, 6 b.c., when Jesus was a little over one year of age. But there were believers in the coming Messiah even among Herod’s court attachés, and one of these, learning of the order to slaughter the Bethlehem boy babies, communicated with Zacharias, who in turn dispatched a messenger to Joseph; and the night before the massacre Joseph and Mary departed from Bethlehem with the babe for Alexandria in Egypt. In order to avoid attracting attention, they journeyed alone to Egypt with Jesus. They went to Alexandria on funds provided by Zacharias, and there Joseph worked at his trade while Mary and Jesus lodged with well-to-do relatives of Joseph’s family. They sojourned in Alexandria two full years, not returning to Bethlehem until after the death of Herod.